REVERse BranDInG Ruslan Abbas
İstanbul'daki sanat kurumlarının markalaşma çalışmaları olgunlaşmadan görücüye çıkıyor!


Genç bir tasarımcı olarak, derdimi iletebileceğim bir ortamı yakalamışken, son zamanlarda gözüme çarpan bir meseleye değinmek istiyorum. Türkiye'de, özellikle İstanbul'daki sanat kurumları ve müzelerin 2019 yılları civarında başladıkları ve 2024 civarında s.nümlenme aşamasına gelen beş yıllık periyotta gerçekleştirdikleri markalaşma ve yeniden markalaşma çalışmaları, global tasarım çalışmalarına çevrimiçi ortamlarda görme ve kıyaslama şansına nail olmuş biri olarak beni epey hayal kırıklığına uğrattı.

İstanbul'daki sanat kurumlarının markalaşma çalışmalarının göze çarpan premature özellikleri, çevrimiçi dünyada sınırsız kıyas yapabildiğimiz bu ortamda, eminim ki benim dışımda bu konularla hobi iştirakı dışında pek alakası olmayan seyircileri de hayal kırıklığına uğratmıştır. Birbirinden bağımsız alışmaların olgunlaşmamış sonu.larının tez vakitte ve sebebi belirsiz şekilde görücüye çıkması, bu durumun sistematik bir tasarım erozyonu olduğu kanısını zihnimde geçtiğimiz sürç içerisinde daha da kristalize etti.

Bu yazının kapsamı boyunca, öncelikle markalaşmanın ne olduğunu, iyi markalaşma ve logo tasarımının neden önemli olduğunu, İstanbul özelinde son zamanlarda premature sonu.ları bakımından göze çarpan kurumların hangileri olduğunu ve bu sonuçların nasıl problemlere yol açtığını her birinden birer örnek vererek açıklamalarıyla okuyucuyla paylaşacağım. Bu paylaşım doğrultusunda, zaten pek yeni tasarlanmış bu kurumların kimliklerinin yeniden tasarımını öneremeyeceğimin farkındalığıyla, en azından markalaşma ve kurum kimliği üzerine iyi ve kötü örneklerle farkındalık amaçlı bir dosyanın giriş kapılarını şu an itibariyle aralamak isterim.


Branding efforts of Istanbul's art institutions are unveiled prematurely!

As a young designer, I want to address an issue that has caught my attention recently, now that I have the opportunity to convey my concerns. The branding and rebranding efforts undertaken by art institutions and museums in Turkey, particularly in Istanbul, during a five-year period starting around 2019 and tapering off around 2024, have greatly disappointed me as someone who has had the chance to observe and compare global design efforts online.

The noticeable premature features of the branding efforts of art institutions in Istanbul have likely disappointed not only me but also spectators who have little involvement in these matters beyond a hobbyist interest, in an online world where unlimited comparisons can be made. The premature and inexplicable unveiling of these independent works has solidified in my mind the notion that this is a systematic design erosion.

Throughout this article, I will first explain what branding is, why good branding and logo design is important, and identify the institutions in Istanbul that have recently stood out for their premature results. I will also discuss the problems these results have caused, providing examples for each. In light of this discussion, while I acknowledge that I cannot propose a redesign of these newly created identities, I aim to at least open the doors to a dossier on branding and corporate identity, highlighting good and more importantly bad examples, to raise awareness.



İyi Markalaşmanın Önemi ve Nitelikleri

Markalaşma, bir ürün, hizmet veya kurumun benzersizliğini ve değerini vurgulayan bir süreçtir. İyi bir markalaşma, hedef kitleyle güçlü bir bağlantı kurar ve onları marka sadakatine teşvik eder. Ayrıca, markanın kimliğini yansıtan etkileyici bir logo ve tasarım, marka bilinirliği ve güvenilirliği için kritik öneme sahiptir. İyi markalaşmanın başlıca nitelikleri şunlardır:
The Importance and Qualities of Good Branding
Branding is a process that emphasizes the uniqueness and value of a product, service, or institution. Good branding establishes a strong connection with the target audience and encourages brand loyalty. Additionally, an impressive logo and design that reflect the brand's identity are critical for brand awareness and credibility. The main qualities of good branding are as follows:

Kimlik ve Hedef Kitleye Uygunluk: İyi markalaşma, hedef kitleye uygun bir kimlik oluşturmayı gerektirir, mesajı, değerleri ve vizyonu net bir şekilde iletmelidir.

Kalıcı Etki: İyi markalaşma, marka kimliğinin kalıcı olmasını sağlar. Bu, markanın uzun vadeli stratejilerle sağlam bir şekilde temellenmesini ve büyümesini destekler.


Tutarlılık: Markalaşmada tutarlılık, markanın farklı platformlarda ve iletişim kanallarında aynı mesajı ve imajı sunmasını sağlar.

Estetik ve Fonksiyonel Tasarım: İyi bir marka, estetik a.ıdan .ekici ve fonksiyonel bir tasarıma sahip olmalıdır. Bu, markanın kullanıcı deneyimini artırır ve marka sadakatini teşvik eder.


Yenilik ve Farklılaşma: Başarılı bir markalaşma, markanın rakiplerinden farklı ve yenilikçi olduğunu vurgulayarak öne çıkmasına yardımcı olur.

İyi markalaşmanın koşullarını açıkladıktan sonra, alfabetik sırayla başarısız markalaşma örneklerini görsellerle paylaşacağım.


Identity and Target Audience Suitability: Good branding requires creating an identity that is suitable for the brand's target audience. This ensures that the brand's message, values, and vision are clearly communicated.

Lasting Impact: Good branding ensures the permanence of the brand identity. This supports the brand's long-term strategies and growth.

Consistency: Consistency in branding ensures that the brand presents the same message and image across different platforms and communication channels.

Aesthetic and Functional Design: A good brand should have an aesthetically pleasing and functional design. This enhances the user experience and promotes brand loyalty.

Innovation and Differentiation:
Successful branding helps the brand stand out by emphasizing its difference and innovation from competitors. After providing illuminating and necessary explanations about the condition of good branding, I will share examples of unsuccessful branding, which will be the subject of our discussion, in alphabetical order along with their visuals.


01 akm
Atatürk Kültür Merkezi logosu. Atatürk Culture Centre logo. ©️Copyright AKM

Atatürk Kültür Merkesi (AKM)

Taksim’de bulunan ve restorasyon çalışmaları 2008’den 2018’e kadar sürmüş olan Atatürk Kültür Merkezi kapılarını 29 Ekim 2021’de ziyaretçilerine yeni görünümüyle açabilmiştir. Logosu ve markalaşması ise ilham kaynağını kendin has bina restorasyonundan almaya yeltenmiş olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapı restorasyon çalışmasını Tabanlıoğlu Mimarlık tamamlamışken markalaşma ve görsel iletişim çalışmasını Gözde Pişkin üstlenmiştir.

AKM’nin logotype’ına eşlik eden Radikal (2013, Nootype) yazı karakteri
geometrik sans serif görünümü ile Futura, Neutraface ve türevi karakterler gibi 30’lar dönemi referansını logoya aktarmayı amaçlasa da yazı karakteri üzerine uygulanmış biçimsel müdahalelerle bu referansı güçlendirmek yerine aksine zayıflatmış farklı medyumlar dolayısyıla oluşabilecek mekansal ilişkisini zor duruma sokmuştur. Britanyalı tasarımcı Alan Fletcher’in V&A (Victoria & Albert Müzesi) logosunda uygulanmış form eksiltme yöntemi söz konusu logoyu ne kadar ölümsüz hale getirmişse AKM logosu üzerine uygulanmış bu eksiltme(?)ler de öznesini o kadar kısa süreli zayıf bir tasarım haline getirmiştir. Logo tasarımında sık sık karşılaştığımız bu tarz harf formlarına uygulanan biçimsel müdaheleler tasarımın bunu gerektirdiği alanlarda ne kadar titiz davranılması gerektirdiği mefhumunu akla bu logo özelinde de tekrar getirmiş hatta bu mefhumun altını bir güzel çizmiştir. Harf formlarının eksiltilmiş yerlerine uygulanmış yarım daireler, mekanı ziyaret etmiş biri olarak zihindeki mekan imgesiyle logonun cap height ve baseline kısımlarına yerleştirilmiş olsa da bu konumlama ve boyutlama logonun okunurluğuna g.lge düşürmektedir. Logonun büyütülmüş halinde hesapsız boşluklara yol açan bu yarım daireler küçüldüğünde formlar arasındaki tansiyon ve ilişkisizliği daha da ortaya çıkarıyor. Mekanın tam ismi logotype’ın altına yerleştirilirken geometrik karakterlerin ufak alanlarda uygulanmasıyla yol açabileceği okunurluk problemi göz ardı edildiği gibi harfler arası espasın olabildğine aöık kullanımıyla bu okunamama problemi iyice pekiştirilmiş üstelik minüskül harf kullanımıyla logotype’larda söz konusu olan tutarlılık ve birlik ilkesi de beraberinde .iğnenmiştir.

Pekala bir marka kimliğinin tek öznesini tekil olarak logonun oluşturmadığını da kabul ederek website’ye dair bir kaç söz de edeceğim. Websitesi iyi bir devamlılık örneğini temsil etse de bu devamlılığıyla logoda altını çizdiğimiz espas problemleri, boyutlamalar ve ilişkilnemeleri de beraberinde getirmiş. Bilgi verme a.ısından problemli bir tarafı olmamasına karşın deneyim açısından logodaki nitelikleriyle kullanıcıyı ara ara sekteye uğratıyor. Websitesinde dikkatimi çeken başka bir mesele ise Kurumsal kimlik sayfası içersinde logotype’ın çalışma dosyaları dışında kullanıcıya hiçbir bilginin sunulmamış olması. Bu sayfa içerisinde font kullanımıyla birlikte mekan içerisinde kullanılan işaretleme sistemi ve diğer marka kimliği elemanlarını görmeyi dilerdim. Tasarımcının kimliğine dair bilgiyi bile 3. parti kaynaklar üzerinden edinebildim. Bu tür bilgilerin kurumsal kimlik sayfası içerisinde verilmesi kullanıcı deneyimi açısından çok daha tatmin edici olurdu.

Bu değerlendirmeler öznesinin bi.imsel yergisini ihtiva ederken, nelerden kaçınarak ve nasıl bir tutum takınarak çalışır bir logo ve kimlik tasarlanabileceğine dair fikirler bütünü sunabilir. Pek tabii yol haritası olmaktan ziyade başta da belirttiğim gibi bir eleştiri metni olarak diğer söz konusu tartışmalı logo tasarımları ve markalaşmalar ile dosya konuma devam edeceğim.


Atatürk Cultural Center (AKM)

Located in Taksim and undergoing restoration works from 2008 to 2018, the Atatürk Cultural Center reopened its doors to visitors on October 29, 2021, with a new look. However, its logo and branding attempted to draw inspiration from the unique building restoration. While Tabanlıoğlu Architecture completed the building restoration, branding and visual communication were undertaken by Gözde Pişkin.

The typeface Radikal (2013, Nootype) accompanying AKM's logotype aims to evoke the geometric sans-serif appearance of fonts like Futura and Neutraface, referencing the styles of the 1930s. However, the applied formal interventions on the typeface have weakened rather than strengthened this reference, jeopardizing its spatial relationship due to different mediums. While the method of form reduction employed by British designer Alan Fletcher in the V&A (Victoria & Albert Museum) logo has rendered it timeless, the reductions applied to the AKM logo have transformed it into a weak design with a short lifespan. This manipulation of letter forms reminds us, in the context of this logo, of the meticulousness required in areas where design demands it, underscoring the importance of this principle. The half circles applied to the reduced areas of the letter forms, though placed at the cap height and baseline of the logo in line with the spatial image of the visited space, cast a shadow on the legibility of the logo due to their positioning and sizing. When enlarged, these half circles lead to disproportionate gaps between forms, exacerbating tension and disjointedness. While the full name of the space is placed beneath the logotype, the readability issue stemming from the application of geometric characters in small spaces was overlooked. Furthermore, the excessive use of space between letters has exacerbated the legibility problem, and the use of lowercase letters has violated the principle of consistency and unity typically found in logotypes.

Acknowledging that a brand identity is not solely constituted by its logo, I will also mention a few words about the website. While the website represents a good example of continuity, it has brought forth issues of spacing, sizing, and relationships, as emphasized in the logo. Despite its problematic aspects in terms of providing information, its qualities occasionally disrupt the user experience. Another notable issue on the website is the absence of any information other than the logotype's working files on the Corporate Identity page. I would have liked to see the signage system used within the space and other elements of the brand identity displayed on this page, in addition to information about the designer's identity, which I had to acquire from third-party sources. Providing such information within the Corporate Identity page would have been much more satisfying in terms of user experience.

While containing the formal criticism of its subject, this evaluation can provide a comprehensive set of ideas on how to design a logo and identity by avoiding certain pitfalls and adopting a particular attitude. Rather than serving as a roadmap, as previously mentioned, I will continue this file as a critique text, discussing other controversial logo designs and branding.









02 iRHm
İRHM logosu. İRHM logo. ©️Copyright İRHM
İRHM müze binası. İRHM museum building. ©️Copyright İRHM

İstanbul Resim ve Heykel Müzesi (İRHM)

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin evvelden beri ev sahipliği üstlendiği, Beyoğlu Meclis-i Mebusan Caddesi üzerinde bulunan ve renovasyonunu 2019 yılında tamamlamış olan İstanbul Resim Heykel Müzesi de son zamanlarda öne çıkan markalaşma ve logo tasarımıyla bu dosyanın öznesi olmayı hak etti. Bir antreponun mimar Emre Arolat tarafından müzeye dönüştürülmesi ile ortaya çıkan İRHM logo tasarımını yine beklendik şekilde Kerem Yaman tarafından BEK Tasarım Danışmanlık aracılığıyla edinmiştir.

Logo eleştirilerimi kompleks görünümüyle yakaladı. Binasının modernist referansına karşın, logonun kompleksliği ve post-modernizmi bu kurum özelinde bir dikotomiye yol açmış görünüyor. Bu kadar kelimenin bir aradalığı başta kompleks logoya müsait bir zemin sağlayacakmış gibi gözükse de sonraki aşamalarıyla bu fikirden tamamen vazgeçiriyor. Logonun çeyrek-dönüşlü yapısı bir daireyi ihtiva etmeye de olanak tanıyamıyor. "İstanbul" ve "Müzesi" kelimelerinin uzun açısından birbirlerini yakalayamayan ve tutamayan yapısı, ilk bakışta logoda bir döküntüye sebep oluyor.

Yine "İstanbul" ve "Müzesi" kelimelerindeki "İ" harfleri rahatsız bir şekilde BEK Tasarım Danışmanlık’ın bir imzası haline gelmiş çizgili/kontürlü yapısını meydana getiriyor. Bu kontürlü rahatsızlık, logoyu ikiye ayıran ve algılanabilirliğini güçlendiren bir parça olmaktan ziyade toplu gürültüye/kakafoniye eko olma imkanı sunuyor. İlk bakışta doğal olarak seçilmesi zor olan logo içerisindeki ‘VE’ bağlacı kendi imkanını konumu ve sıkışmışlığıyla tüketiyor, bu da tabii ki yine bu rahatsızlığın ve karmaşıklığın bir parçası olarak çıkageliyor.

Esas yazı karakterini tespit edememiş olsam da genel anlamda regular ağırlıktaki sans serif yapısı ile kurum binasının modernist görünümüne yaraşır şekilde bir usturupluluk sunuyor olsa da, bu usturupluluğu sonraki komplike tavırlarıyla yerle yeksan ediyor. Kurumun y.nlendirme tasarımında Demir Tasarım Danışmanlık aracılığı ile yapılmış olması ve oturaklı bir tavır takınması, web sitesi tarafında da Volkan ölmez tarafından Fol Tasarım Danışmanlık aracılığıyla sakin ve hakkını veren bir deneyim sunmasıyla kurumun diğer elementlerine dair daha tutarlı ve usturuplu bir imaj sunuyor.

Bu değerlendirmeler neticesinde tüm bu elementleri alıp karşılaştırdığımızda, logo tasarımı diğer kurum elementlerine kıyasla daha düşük bir puanı hak ediyor.




İstanbul Painting and Sculpture Museum (İRHM)

Located on Beyoğlu Meclis-i Mebusan Street and previously hosted by Mimar Sinan Fine Arts University, the Istanbul Painting and Sculpture Museum, which completed its renovation in 2019, deserves to be the subject of this dossier due to its recent prominent branding and logo design. The conversion of a warehouse into the IRHM by architect Emre Arolat resulted in the creation of its logo design, which was acquired through BEK Design Consultancy by Kerem Yaman, as expected.

The complexity of the logo caught my attention. While the building has modernist references, the complexity and post-modernism of the logo seem to create a dichotomy specific to this institution. Although the amalgamation of so many elements initially seems conducive to a complex logo, subsequent stages completely refute this idea. The quarter-turn structure of the logo does not allow for the inclusion of a circle. The elongated nature of the words "İstanbul" and "Müzesi" not aligning with each other creates an initial impression of clutter in the logo.

Furthermore, the letter "İ" in "İstanbul" and "Müzesi," with its lined/ contoured structure, have become an uncomfortable signature of BEK Design Consultancy. Rather than being a piece that divides the logo and strengthens its perceptibility, this contoured discomfort offers the possibility of echoing into a cacophony of noise. The conjunction "VE" within the logo, initially difficult to discern, consumes its own space and confinement, which, of course, emerges as part of this discomfort and complexity.

While I couldn't pinpoint the exact typeface, its generally regular- weight sans-serif structure offers a sophistication befitting the modernist appearance of the institution building; however, this sophistication is undermined by its subsequent complicated behaviors. The directional design of the institution, carried out by Demir Design Consultancy, and its firm stance, as well as its calm and respectful experience on the website, provided by Volkan .lmez through Fol Design Consultancy, present a more consistent and sophisticated image of the institution's other elements.

As a result of these evaluations, when we compare all these elements, the logo design deserves a lower score compared to the other institutional elements.








İdeal Logo SoyuTLama vE AçıklIk Anlamında SıNırlarıNın en Üstüne Kadar zOrlAmıŞ OlaN anCak hala OkUnaBilir Kalandır.

Saul Bass
THE IDEAL TRADEMARK IS ONE THAT IS PUSHED TO ITS UTMOST LIMITS IN TERMS OF aBSTRACTION AND AMBIGUITY YET IS StILL READABLE.

SAUL BASS



03 RhM
İŞ RHM logosu. İŞ RHM logo. ©️Copyright İŞ RHM

Salt 

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılına özel 29 Ekim 2023 tarihinde Beyoğlu İstikla Caddesi’nde kapılarını yeni ziyaretçilerine açan İş Bankası Resim Heykel Müzesi, açılış tarihi ile AKM’ye, sahip olduğu koleksiyon ile İRHM’ye göz kırpmıştır.

Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi, İstiklal Cad. No: 144’te bulunan tarih. Boudouy (Bodvi) Apartmanı ile referans verdiği dçnemin tam aksi istikamette son sürat ilerlemiş markalaşma ve kimlik tasarımıyla bu dosya içerisinde kendine yer bulmayı başardı. 19. yüzyıl İstanbul kentleşmesinde bir Levanten mimarisi olarak öne çıkan Boudouy binası yine dönemin ruhunun kokusunu ve imgesini günümüze taşımaktadır.

2022 yılında markalaşma ve kimlik tasarımını üstlenen Los Angeles ve İstanbul merkezli tasarım ajansı I Mean It Creative, AKM’de de bir benzerini yazdığım üzere sonuç açısından pek verimli olmasa da bina referansıyla kimliğin kolonlarının inşasına soyunmuştur. Logotype’ın üçlü yapısı da yine İRHM’de üzerine değindiğim gibi bir kafa karışıklığını gözler önüne seriyor, bu da yetmezmiş gibi biçimsel bir uyumlama çabasına bile girme zahmetinde bulunmuyor.

Peki bu logodaki üçlü yapı nedir yani ne hakkında bahsetmekteyim? Logoda karşımıza çıkan ve İş Bankası kurumlar arası iletişiminde adeta demirbaş görevi üstlenen İŞ logosu hali hazırda başarılı ve akla kazanmış güvenilir bir imge sunuyor bize. Birinci parça bu ve buraya kadar tamamız.

İkinci parça yani RHM harfleri bina cephesinde bulunan arklardan yani binaya has pencerelerden alınmış bir parçayı temsil ettiği iddiasında bulunuyor, halbuki görünürde herhangi bir yarım ve çeyrek daire dışında bir özelliği beraberinde taşımıyor, hatta binanın tek öne çıkan özelliği buymuş gibi davranıyor. Üstelik buradaki arkları logosunun yapısına eklemledikten sonra ‘rhm’ minüskül harflerinin harf anatomisine ilişkin dikey hatları ve stencil karakter taşıyan nereden geldiği belirsiz bu özelliğiyle logonun bu arklı yapısına tekrar ve tekrar meydan okuyor, adeta kendini yanlışlamak için çabalıyor.

Bu kadar eleştiriyi hak etmesindeki nokta elbette başarısız olması değil, ’responsive’ tasarımcı kimliği üstlenip bunu başaramaması. Dahası ‘rhm’ harflerinin anatomik anlamda tekrarlı yapısı ve minüskül olarak bir aradalığı harflerin okunabilirliğini epey riske atmaktadır.

Pekala diyelim tüm bu fikirler bir araya sualsiz bir şekilde geldiler, peki ya bu işçilik neyin nesi? Kurum kimliğinin hatta tasarımın olmazsa olmazlarından iş.ilik bu fikri icra etmede fikrin kendisi kadar benden düşük not alıyor. Gelelim üçüncü yani çalışmayı ve beraberinde mekansal düzenlemeyi daha da tartışmalı ve üzücü hale getiren Hurufatfont tarafından tasarlanmış özel eşlikçi yazı karakterine.

Görece genç ve hevesli bir tasarımcı olarak benim ve benim gibilerin display (ekran) için tasarlanmış yazı karakterlerine duyduğum sempati bir kenara, bu karakterlerin kullanım alanı ve kararlılığına dair alışılagelmiş ve çalışan hatta zaman zaman hayat kurtaran tasarım prensiplerine riayet etmek her zaman bir öncelik olmalıdır. İsmin tam halini yazmak için kullanılan RHM yazı karakteri öne çıkan display özelliğiyle tüm bu farklı kararlar şelalesine başka bir dereden çok daha güçlü bir su taşıyor diyebilirim.

Yazı karakterinin kendi harf seti içerisindeki tutarsızlıklara uzunca değinmeden şunu sormak isterim: ‘rhm’ işaretleşmesi için yeterince komplike kararlar alınmışken bu kadar dekoratif aynı anda geometrik bir karakterle eşlik etmek hangi aklın ürünü olabilir? Logo özelindeki tüm bu form cümbüşü bir kenara, ge.tiğimiz yıl müzenin ilk ziyaret.ilerinden biri olarak binasının dar koridorlu ç.ok salonlu yapısını deneyimleme ve koleksiyonu g.rme fırsatı bulabilmiştim.

Binanın dar ve çok koridorluluğu bilgisi cebimizdeyken bu darlığa daha da müdahale eden ve oradaki eserlerden daha çok kendini gösterme çabası içerisinde olan ve uzun açıklama metinlerinde de text (metin) hali tasarlanmadan kullanılmış bu eşlikçi yazı karakteri logo dışında da negatif anlamda beni hayrete düşürdü. Kurumun web sitesi ve I Mean It’in web sitesinde ya da müzenin dükkan kısmından görülebileceği üzere reklamcılığın getirdiği büyük puntolu, bold ve şovenist tavır dışında seyircisine ve potansiyel ziyaretçisine dair pek nahif bir söz söyleyemiyor.

İlk ziyaretimi tüm bu kararlar cümbüşünün (beraberinde k.tü ışıklandırmanın) sebep olduğu baş ağrısıyla sona erdirdim. İş Bankası’nın bu yorucu tasarıma ev sahipliği yapmış olması ise kendi kurum itibarları a.ısından sağlıksızken, potansiyel bir ziyaret.i kimliğimle hem de bir tasarımcı ve tasarım meraklısı kimliğimle benim a.ımdan ise olduk.a üzücüydü.



Salt

Turkey’s İş Bankası Painting and Sculpture Museum, which opened its doors to new visitors on October 29, 2023, on Beyoğlu İstiklal Avenue in commemoration of the 100th anniversary of the Republic of Turkey, has winked at İRHM with its opening date and collection that rivals AKM.

The Turkey İş Bankası Painting and Sculpture Museum, located at No: 144 İstiklal Cad., has succeeded in finding its place in this file with its rapid progress in branding and identity design, which is in stark contrast to the historical Boudouy (Bodvi) Apartment, which references the era. The Boudouy building, which stands out as Levantine architecture in 19th-century Istanbul urbanization, also carries the scent and imagery of the period to the present day.

The Los Angeles and Istanbul-based design agency I Mean It Creative, which took on the branding and identity design in 2022, has embarked on the construction of the columns of the identity with a complex logo structure, as expected, although it may not be very productive in terms of results, as I mentioned earlier in the case of AKM. The tripartite structure of the logotype, as I have mentioned in İRHM, reveals a confusion, which is not even an attempt to make a formal adjustment.

So what is this tripartite structure in the logo that I am talking about? The "İŞ" logo, which appears in the logo and assumes a fixture role in inter-corporate communication of İş Bankası, already offers us a successful and trustworthy image that comes to mind. The first part is this and we're okay so far.

The second part, the "rhm" letters, claims to represent a piece taken from the building facade, namely the arcs found on the building, although it does not have any features other than a half and quarter circle, even behaves as if this is the only prominent feature of the building. Moreover, after adding these arcs to the structure of its logo, the "rhm" lowercase letters, with their vertical lines and stencil characters with an anatomical aspect, challenge the arch structure of the logo over and over again, seemingly trying to contradict itself.

The point where it deserves all this criticism is of course not its failure, but its inability to execute this idea, despite assuming a "responsive" designer identity. Moreover, the anatomical repetition of the "rhm" letters and their presence as lowercase letters in an anatomical sense also risk the readability of the letters.

Well, let's say all these ideas come together unquestionably, but what about the craftsmanship? Craftsmanship, one of the indispensables of corporate identity and design, gets a lower score than the idea itself in executing this idea. Furthermore, the special accompanying typeface designed by Hurufatfont, which makes the work and spatial arrangement even more controversial and sad, does not comply with the usual and working design principles that sometimes even save lives, despite my sympathy as a relatively young and enthusiastic designer for display typefaces.

Resuming the name in full, the RHM typeface, with its prominent display feature, carries much more powerful water from a different stream than all these different decisions. Without going into the inconsistencies within the character set of the typeface, let me ask this: while enough complicated decisions have been made for the "rhm" symbolization, what mind could be behind pairing such a decorative and geometric character at the same time?

Besides all this form confusion in the logo, having experienced the narrow, corridor-filled structure of the building and seeing the collection as one of the museum's first visitors last year, I was able to experience it. While the narrowness of the building with its narrow corridors was in our pocket, this accompanying typeface, which interferes with this narrowness even more and tries to show itself more than the works there, and is used without even designing a text version in long explanatory texts, also amazed me negatively outside the logo.

As can be seen from the institution's website and I Mean It's website or the shop section of the museum, besides the bold and chauvinistic attitude brought about by advertising, it cannot say a rather naive word about its audience and potential visitors. I ended my first visit with a headache caused by all this confusion (along with bad lighting).

While hosting this exhausting design, İş Bankası, from my perspective as both a potential visitor and a designer and design enthusiast, was quite unfortunate for their corporate reputation.



İŞ RHM müze binası. İŞ RHM museum building. ©️Copyright İŞ RHM
İŞ RHM müze bilgilendirmesi. İŞ RHM museum infographic.  ©️Copyright İŞ RHM
İŞ RHM kurumsal yazı karakteri örneği. İŞ RHM corporate typeface specimen. ©️Copyright İŞ RHM


TArzlAr gelip geçer.
İYİ TasArım bir TARZ DEĞİL BİR dildir.

MaSsImo VIgnellI

styles COme and go.
GoOd desIgn Is a language nOT A STyle.

MaSsImo VIgnellI





04 SaLt
Salt yeni logosu. Salt new logo. ©️Copyright Salt

Salt 

Garanti BBVA tarafından 2011 yılında kurulan ve İstanbul’un İstiklal (Salt Beyoğlu) ve Karaköy (Salt Galata) semtlerinde bulunan bu sanat platformu şu ana dek birçok ilginç araştırma ve sanatçı sergisinin ev sahipliğini yapageldi. 2011 yılından bu yana Salt aynı zamanda başarılı g.rsel kimliğiyle de öne çıkan bir yapı olmuştur.

Salt’ın açılmasıyla beraber Manhattan menşeli Projects Projects, S-AL- T harfleri ön planda olmak üzere kuruma özgü condensed (daraltılmış) sans serif (tırnaksız) bir yazı karakteri tasarlama hatta yazı sistemi .nerme projesi üstlendi. Kraliçe isimli bu yazı karakteri/sistemi, dönem dönem sektörde bulunan farklı tasarımcıların S-A-L-T harflerini manipüle etmesiyle her seferinde yeni, özgün ve deneysel bir görünüm kazanıyordu. Bu tavır ve tavrın getirdiği benzersiz güzel sonuçlar pekala kurumun sanat ve tasarıma bakış açısına dair de bir düsturu dile getiriyordu.

Bu ilgin. ve güzel olan kendine haslık tabi ki her güzel şeyin sona ermesi gibi projenin daha en başında 10 yıllık bir süre. olarak tasavvur edilip sona erdirilmişti. 2021 yılında Yetkin Başarır tarafından tasarlanan yeni Salt logosu da bu dosyada konu edindiğimiz kötü şöhretli emsallerine el sallayarak kendine bu sayfalarda yer buldu.

Neo-grotesk yazı yüzü ile tutarsız bir şekilde bir araya gelen harflerin ne için olduğunu anlamlandıramadığım biçimde harflerin alt kısmını şekilci bir müdahale ile kırpmış ve sadece üst kısmını kullanmaktaydı. Majiskül ‘S’ ve minüskül ‘a’ harfinin bir aradalığı bakan kişiye bir şey söylemediği gibi iyi bir harf birlikteliği de sunmuyor aksine tutarsız bir leke birikmesine sebep oluyordu.

Sponsor kurumların kendi öne öıkartma isteğini ve ısrarını pek istemesem de anlayıp kabul etmemle beraber (bu emsalde Garanti BBVA) bu iki logonun (Salt ve Garanti BBVA) bir aradalığın belki yüzlerce alternatif iyi yolu varken bu şekilde bir araya geliyor ya da gelemiyor olması da logonun zayıflığının tuzu biberi oluveriyor bu örnekte. Harflerin cap height descender tutarsızlığı ise bu olmamışlığa başka bir katman ekliyor diyebilirim.

Logonun biçimsel tutarsızlığı ve logonun güvenli alanının belirsizliğiyle (Garanti BBVA ile ilişkisi) basılı ortamda posterler, basın gçrselleri ve broşür üzerinde ve dijital ortamda mobil ve masaüstü sitesindeki konumlanmasında tekinsiz ve kaygan bir ortam içerisinde kendini var ediyor, dahası kompozisyon içerisinde dikkat dağıtıyor.

Bir de logoyu göz .nünde bulundurunca bu durum Salt’ın görsel iletişimi ile cebelleşen bir tasarımcı için pek de kolay çözülmeyecek bir tasarım problemi olarak ortaya çıkıyor. Yani neresinden tutarsan tut durmuyor. Hele de eski sisteme kıyasla.


Salt

Established by Garanti BBVA in 2011 and located in Istanbul's Istiklal (Salt Beyoğlu) and Karak.y (Salt Galata) neighborhoods, this art platform has hosted numerous interesting research and artist exhibitions to date. Since 2011, Salt has also emerged as a structure with a successful visual identity.

With the opening of Salt, Projects Projects, originating from Manhattan, undertook a project to design a unique condensed sans-serif typeface specifically for the institution, prominently featuring the letters S-A-L-T. Named Krali.e, this typeface/system gained a new, original, and experimental appearance each time different designers manipulated the S-A-L-T letters. These unique and beautiful results brought about by this approach undoubtedly expressed a philosophy about the institution's perspective on art and design. However, as with all good things, the interesting and beautiful uniqueness of the project was conceived and terminated as a 10-year process from the very beginning.

The new Salt logo, designed by Yetkin Başarır in 2021, also found its place on these pages, waving goodbye to its infamous counterparts that we discussed in this file. In a peculiar manner, the lower part of the letters was cropped through a formal intervention, leaving only the upper part, in a somewhat arbitrary manner that I couldn't quite understand the purpose of. The juxtaposition of the uppercase ‘S’ and lowercase ‘a’ did not convey anything to the viewer and did not offer a good letter combination; instead, it led to inconsistent accumulation.

Although I reluctantly understood and accepted the desire and insistence of sponsoring institutions to highlight their own brands (in this case, Garanti BBVA), the fact that these two logos (Salt and Garanti BBVA) come together or fail to come together in this way while there are perhaps hundreds of alternative good ways of collaboration adds salt to the wound of the logo's weakness in this example. The inconsistency between the cap height and descender of the letters adds another layer to this failure.

The formal inconsistency of the logo and the ambiguity of its safe area (related to Garanti BBVA) create a precarious and slippery environment for its positioning on posters, press images, brochures, and digital platforms such as mobile and desktop websites, furthermore, it distracts attention within the composition. Considering the logo, this situation emerges as a design problem that is not easily solved for a designer grappling with Salt's visual communication. In other words, no matter how you look at it, it doesn't work, it doesn't fit, it doesn't stand! Especially compared to the old system.





TAsARım mARKanIzın sESSİz ElçİsİdİR.

Paul RAnd

DESIGN IS THE SILENT AmBASSADOR OF YOUR BRAND.

PAUL RAND